Türkiye‘nin en önemli tatil merkezlerinden Çeşme, Maldivleri andıran Boyalık Plajı’ndan, Aya Yorgi’nin beach ve gece kulüplerinin renkli yaşamına, Pırlanta Koyu’nun berrak denizinden marinanın hareketli görüntüsüne dek yerli ve yabancı turistlerin hayallerini süsleyen şirin bir tatil beldesi.
Şifalı sıcak suları, ince altın renkli kumun, güneşin ve berraklığın kucaklaştığı Çeşme, İzmir‘in 94 km batısında, kendi adını taşıyan yarımadanın en ucunda bulunuyor. Çeşme’nin mutlaka görülmesi gereken yerleri arasında 16. yüzyılda inşa edilen Çeşme Kalesi, demirleyen yatları, butik ve restoranları ile Çeşme Marina, popüler plajları ile Ayayorgi Koyu, Altınkum, Arnavut kaldırımlı sokakları, Rum evleri, sanat galerileri ve restoranları ile Alaçatı, dünyanın en önemli sörf merkezlerinden biri olan Alaçatı Sörf Alanı, Port Alaçatı ile huzurlu Ildır köyü bulunuyor.
İki kilometrelik uzunluğu, geniş ve beyaz kumlu plajları, sığ denizi, turistik tesisleri, otelleri ve termal olanaklarıyla Çeşme’nin en güzel plajı olan Ilıca, denizin içinden kaynayan sıcak termal sularıyla kendisiyle birlikte çevresindeki plajları da büyük birer termal havuz haline getiriyor. Ilıca Plajı’na adını veren termal su kaynağı Yıldızburnu‘nda.
Beş kilometrelik uzunluğunda şahane plajlara ev sahipliği yapan Boyalık Koyu, koyun kuzey rüzgârlarına kapalı en sakin plajı ise “Sakin Deniz” olarak bilinen Ayayorgi Plajı. Restoranları, birbirinden keyifli tesisleriyle inanılmaz sakin ve dinlendirici bir koy olan Boyalık’ta alan Kalem Burnu’nun karayla birleştiği yerde marina ve turistik tesisler bulunuyor.
Yılın en sıcak günlerinde bile esen hafif rüzgârı, lavanta kokan sokakları ve beyaz boyalı taş evleri ile ayrıcalıklı bir yer olan Alaçatı, Arnavut kaldırımları, pencerelerinden sarkan rengârenk çiçekleri, her biri bir birinden güzel tarihi evleri ile yeşille mavinin dansına şahit olacağınız bir cennet kasaba.
Rüzgâr sörfüne en elverişli yerlerden biri olan, yaşayan kültürü, kendine has dokusu, temiz havası ve lüks, modern, seçkin bir yaşamdan da vazgeçmek istemeyenler için ideal bir kasaba olan Alaçatı’nın restoranları, butikleri ve gece hayatı da bir o kadar renkli. Hacımemiş Mahallesi, Alaçatı Antika Pazarı, tarihi taş evler, Alaçatı Port, dünyanın en önemli sörf alanları arasındaki Yumru Koyu, Cumartesi günleri kurulan Alaçatı Pazarı ise mutlaka görülmesi gereken yerlerinden. Alaçatı’ya gelenlerin uğrak noktalarından biri de son dönemde özellikle gençlerin gözdesi olan Deliklikoy.
Ilıca Plajı’ndan kuzeydoğuya doğru Şifne’ye dek uzanan kıyı bandı, birbirinden güzel plaj ve kaplıcalara ev sahipliği yapıyor. Büyük Liman ve Paşa Limanı koylarında, oteller, restoranlar, kamp alanları ve toplu yazlık konutlar yer alıyor. Kaplıcalarıyla ünlü bir merkez olan ve çok sayıda otel ile pansiyonların bulunduğu Şifne, Ilıca merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta. Şifne’ye Ilıca’nın merkezinden hareket eden minibüslerle ulaşım mümkün.
Eski ismi “Goni” olan Eşek Adası Çeşme’den deniz yoluyla bir saatlik mesafade yer alan, temiz koyları ve konuksever eşekleriyle günübirlik yat gezintileri için ideal bir ada. Kuzey rüzgârlarına kapalı olan koylarında sualtı ve su üstü sporları yapmanın çok elverişli olduğu adada, eşeklerin yaşayabilmesi için rüzgârla çalışan bir tatlı su kuyusu da bulunuyor. Milli Parklar kapsamında olduğundan gece konaklamasının mümkün olmadığı adanın hemen yanındaki Kara Ada ile doğal bir akvaryum görünümündeki büyüleyici Mavi Koy’a da uğramadan dönmeyin.
Antik dönemdeki ismi Erythrai olan Ildır’da ele geçen bulgular, ilk Tunç Çağ’ından bu yana yerleşimin olduğunu gösteriyor. İkinci kolonileşme döneminde Atina Kralı Kadros soyundan gelen Knopos yönetimine giren kent, İon kentlerinin aralarında kurdukları Panionion dinsel ve siyasal birliğe katılmış. Pythagoras’la birlikte kısa süreli tiranlık dönemi de yaşayan Ildır, bu dönemde üreterek dışarı sattığı değirmen taşlarıyla önem kazanmış. Pers, İskender, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu yönetimlerine giren kent, şarabı, keçileri, değirmen taşları ve kadın kâhinleri Sibyl ile Herophile ile ünlü.
Antik Erythria Kenti’ni de içerisine alan Ildır ve yöresi, doğal plajları ve kamp alanlarıyla kampçıların uğrak noktası. Çeşme merkezine 22 ve Ilıca’ya da 15 kilometre uzaklıkta bulunan Ildır’a Şifne’den sonra asfalt bir yolla ulaşılabiliyor.
Çeşme yarımadasının kuzey kıyılarında yer alan Dalyan ve Sakızlı Koy, tipik bir balıkçı kasabası olan evleri, limanı, plajları ve insanlarıyla yerel Ege yaşamını deneyimleyebileceğiniz doğal güzelliklerinin toplandığı bir yöre. Çeşme’ye 4 kilometre mesafede olan bölgede pek çok otel ve pansiyon yer alıyor.
İzmir-Çeşme yolu üzerinde, Çeşme’ye 5 kilometre uzaklıkta deniz kıyısında bulunan Çeşme Ilıcaları, plajı ve ılıcası aynı yerde olan dünyanın en ilginç ve zor bulunur ılıcalarından biri. Su sıcaklığının elli sekiz derece civarında olduğu ve pek çok rahatsızlığa iyi geldiği Yıldızburnu Ilıcalarının etrafında termal özellikte havuz ve banyolara sahip birçok konaklama tesisi bulunuyor.
İkinci Beyazıt tarafından 1508’de dikdörtgen biçiminde yaptırılan Çeşme Kalesi, 6 kulesi ve yanındaki hendekleriyle, her yıl düzenlenen Uluslararası Çeşme Müzik Yarışması ve Çeşme Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. İlk inşa edildiği dönemde denize sıfır olsa da zaman içerisinde içte kalmış. Kalenin önünde, Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa’nın heykeli de bulunuyor.
Pek çok tarihi eserin sergilendiği, Çeşme’nin tarihi zenginliklerini gözler önün seren Çeşme Arkeoloji Müzesi, daha çok Erythrai, Çeşme ilçe merkezi, Alaçatı ve Kalemburnu yöresinden çıkarılan buluntulara ev sahipliği yapıyor. Çeşme Kalesi’nde bulunan müzede, 320 adet arkeolojik, 126 adet etnografik eser ile 31 adet sikke, toplam olarak 477 adet eser teşhir ediliyor.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1508’de inşa edilen Kervansaray, eğlence mekânları ve alış-veriş merkezlerinin yanı sıra otel olarak da hizmet veriyor.
Varlığı 6 bin yıl öncesine uzanan sakız ağaçlarının, Ege’de ilk yetiştiği yörenin Çeşme olduğu düşünülüyor. Bu ağaçlardan elde edilen eşsiz aromaya sahip damla sakızı ile, sakız reçeli ve enfes sakız rakısı yapıldığı gibi, mutfaklarda pek çok tatlı çeşidinde, ilaç ve boya üretiminde de kullanılıyor. Çeşme Yarımadası’ndaki koruma altına alınan bölgeyi görmeden ayrılmayın.