Alaçatı; nostaljik bir hikayeden resmedilmiş sokakları, kültür dolu butikleri ve kendine has Ege lezzetlerinin yanında, ışıltılı koylara yakınlığı ve dopdolu eğlence hayatı ile enerji dolu bir tatilin de Batı’daki adresi. Biliyorum, özellikle son birkaç yıldır tatil için pahalı ve lüks bir lokasyon haline geldi ama ben bir İzmirliyim. Uzun tatiller için daha uygun rotaları tercih etsem de Alaçatı’yı yazmamak olmaz diyerek, notlarımı toparladım ve en sevdiklerimden ve bilmeniz gerekenlerden oluşan bir liste hazırladım. İnsanın ruhuna iyi gelen tüm güzelliklerini keyifle okumanız, sezon bitmeden her birini yerinde görüp, tatmanız dileğiyle…
Ege’de rüzgar sörfü dediğimizde akla ilk gelen yer Alaçatı. Mayıs ve Ekim ayları arasında esen kuvvetli rüzgarları ve derinliği çok fazla olmayan koyu sayesinde, Alaçatı, her yıl birçok sörf tutkununu ve sporcuyu ağırlıyor. Sörf için en uygun yerler, Yumru Koyu ve Çark Plajı. Profesyonellerin tercihi ise Windsurf Paradise. Buralarda birçok sörf okulundan ders almanız da mümkün.
Beyaz ve taş evlerle dolu Alaçatı Çarşı, tasarım mağazaları, vintage butikleri, kafeleri ve dondurmacılarıyla meşhur. Çarşıdaki Veli Usta Dondurmacısı veya İmren’de bir külah dondurmanın ardından Köşe Kahve’de de bir mola vermek şart.
Çarşı içinde yürürken kısa sürede varacağınız Hacımemiş Mahallesi, son yılların yükselen değeri. Birçok butik otele ev sahipliği yapan Hacımemiş’te, giyilebilir sanat konseptiyle uluslararası alanda başarı kazanan tasarımcı Başak Cankeş’in ‘multibrand’ mağazası Bashaques, tasarım giysi ve aksesuarların butiği Bazen, insanı geçmişe götüren nostaljik emaye ve fincanlarıyla Be-Dest, Nordik ve vintage tasarımlarla Rue 1387 görülecek yerler arasında.